Gönüllü Blogları

Sumy’de ESC Gönüllülük Deneyimim

 

Merhaba Arkadaşlar,

 

Ben Samet 21 yaşındayım ve Ukrayna Sumy’de yaptığım eski ismi AGH olan Yeni ismiyle ESC Gönüllülük projemi tamamladım. Şu an bu satırları Türkiye’de evimden, aklımda hala varanikinnin tadı ve sırtımda Sumy’nin soğuk esintileri varken hem anılarımı canlandırmak hem de eğer ESC’ye gitmek isterseniz biraz da olsa fikir vermek adına yazıyorum.

 

Öncelikle Samet’i birazcık tanıtmak istiyorum. Bir adet bilgisayar mühendisi öğrencisi, hemen hemen herkes gibi aklının bir köşesinde her zaman seyahat etme fikri olan KYK kredisinin ilk ayı birlikte yatırılınca seyahat planlara başlayan biriyim bu yüzden nerdeyse bütün yurt dışı programlarını adım soyadım gibi ezberlemiştim. Daha önce AGH ve ESC Gönüllülük projelerine bir kaç kez başvurmuştum ama bu sefer farklıydı yaz aylarında okulda çalışırken İstanbul Arel Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Merkezi, Arel Youth Center’ı tanıdım. Bir diğer adıyla GençArel’in sunmuş olduğu Ukrayna’da gönüllülük fırsatına düşünmeden başvurdum yaklaşık 1 ay sonra ise Sumy’de ki evimdeydim.

 

Sumy Ukrayna’nın kuzeyin kalan ufak bir şehir daha çok tarımla uğraşılıyor güzel de bir üniversitesi de var. İşte bu şehire Kiev’den 6 saatlik bir minibüs ile zıplaya zıplaya kendimi Sumy’nin Euroclub’larında yer buldum. Euroclub’larda ise Sumy’nin her yanındaki okullara gidip her yaştan çocuklarla iletişime geçip onları İngilizce konuşmaya teşvik ediyorduk bazen bunları atölyelerle bazen de eğitimlerle birleştiriyorduk. Euroclub’ları birazcık kıskanmış olabilirim.

 

1_QBsYc0qOwk9yIEFrwGOj1Q

Sumy’de gönüllüler olarak ilk geldiğimiz 4 kişiydik Ben, Ömer, Beth ve Sandra ilk hafta Sandra bize Sumy’de hayatta kalmayı ipuçlarını öğrettikten sonra ayrıldı ve 3 kişi kaldık. ESC’nin güzel kısmı deneyim bundan sonra başlıyor. Bu 3 kişi ve mentorumuz Dasha çoğu vaktimizi birlikte harcamaya başladık. Küçük yerlerinin özelliğini de o zaman fark ettim nerdeyse her gün farklı bir etkinlik oluyordu. Bir gün High School Musical tadında liselilerin rock yarışmasına gidip oy veriyorduk ertesi gün Masa Oyunları gecesine katılyorduk bir diğer gün Speaking club’da film izliyorduk. Sumy hakkında en sevdiğim şey ise nereye gitmek istersen iste bir tane Marshrutka seni götürüyor.

1

Euroclublar’da çok eğlenceliydi ben ilk başlarda sunum yapmaktan biraz çekiniyordum. Hatta Beth’in inanılmaz bir çizimi var bunun hakkında. Daha sonradan çok eğlenceli olmaya başladı en sevdiğim kısmı “Deve Cüce” oynatmaktı Sumy’nin bu benzer bir oyunu olmadığını öğrendim zaman çok eğlenmeye başlamıştık çünkü 20 kişilik sınıflarda hem herkese ilgi gösterebilecek hem de eğlendirebilecek bir şey bulmak çok zordu. Bazen lise son sınıflara bizi terleten sorular geliyordu ablama tekrardan saygı duydum 1 aylık öğretmenlik asistanı deneyimim insan önünde konuşma ve sunum kabiliyetimi 20 kat arttırmıştır.

Eve dönerken son kez bizim evde buluşmuştuk Dasha Almanya’dan gelip ilk durağı bizim ev olmuştu. Balkanların hostel sohbetleri tarzında ufak bir tatlı bir yorgunlukla Sumy’e veda ediyorduk ve kesinlikle uzun tren yolculuklarından nefret ediyorduk. Anlatılacak çok fazla anı var. İlk gazsız suyu bulduğumuzda ki sevinç, Muzun ucuz olduğunu keşfettiğimizde stok yapmamız, Ev sahibimiz Baba Yaga, Yağmurlu günlerde koşa koşa eve kaçmamız, Sumy’nin yıldönümü, Lviv, Kiev ve tabi ki dönerci abimiz. Herkese tek söylemek istediğim eğer kafanızda böyle bir fikir varsa kendinize unutulmaz bir deneyim hediye edebileceğinizi ve direk başvurmanızı söyleyebilirim.

1_6iYfOSIGuEdmMCrECaL1Fg